el-ḩaṡân ~ اَلْحَصَانُ

Kamus-ı Muhit - الحصان maddesi

اَلْحَصَانُ [el-ḩaṡân] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Nâ-mahremden perhîz üzere olan hatuna denir yâhûd mütezevviceye denir ki ʹiffet lâzımıdır; cemʹi حُصُنٌ [ḩuṡun] gelir zammeteynle ve حَصَانَاتٌ [ḩaṡânât] gelir ḩâ’nın fethiyle; yukâlu: إِمْرَأَةٌ حَصَانٌ أَيْ عَفِيفَةٌ أَوْ مُتَزَوِّجَةٌ Ve

حَصَانٌ [ḩaṡân] Şeh-dâne inciye ıtlâk olunur.

اَلْحِصَانُ [el-ḩiṡân] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Aygır ata denir, gûyâ ki râkibine ḩıṡn olur, ʹalâ-kavlin şol aygıra denir ki pek soy ve kerîm olmakla nutfesi sıyânet olunup her ata çekilmez ola; cemʹi حُصُنٌ [ḩuṡun]dur, كُتُبٌ [kutub] vezninde; yukâlu: رَكِبَ الْحِصَانَ وَهُوَ الْفَرَسُ الذَّكَرُ أَوِ الْكَرِيمُ الْمَصُونُ بِمِائِهِ

Vankulu Lugatı - الحصان maddesi

اَلْحَصَانُ [el-ḩaṡân] (ḩâ’nın fethi ve ṡâd’ın tahfîfiyle) Bi-maʹnâhu.

اَلْحِصَانُ [el-ḩiṡân] (ḩâ’nın kesriyle) Şol attır ki tahsîn ve tahassun üzere ola, yaʹnî menîsi sıyânet üzere olup kerîme olan yunddan gayrısına varmaya.Baʹdehu kesret-i istiʹmâl ile her aygır olan ata حِصَانٌ [ḩiṡân] dediler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı