el-ḩaḋâret ~ اَلْحَضَارَةُ

Kamus-ı Muhit - الحضارة maddesi

اَلْحُضُورُ [el-ḩuḋûr] (ḩâ’nın ve ḋâd-ı muʹcemenin zammıyla) ve

اَلْحَضَارَةُ [el-ḩaḋâret] (نَظَارَةٌ [nażâret] vezninde) Hâzır olmak maʹnâsınadır ki gaybet mukâbilidir; yukâlu: حَضَرَ الرَّجُلُ وَحَضِرَ حُضُورًا وَحَضَارَةً مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ ضِدُّ غَابَ

اَلْحَضَرُ [el-ḩaḋar] (fethateynle) ve

اَلْحَضْرَةُ [el-ḩaḋret] (ḋâd’ın sükûnuyla) ve

اَلْحَاضِرَةُ [el-ḩâḋiret] ve

اَلْحِضَارَةُ [el-ḩiḋâret] (ḩâ’nın kesri ve fethiyle) Bâdiye mukâbilidir ki bilâd ve kurâ ve kasabât demek olur. Bedevî, sahrâyî demektir ki hoş-nişîn tâ΄ifesidir. حَضَرِيٌّ [ḩaḋariyy] şehrî ve karavî olacaktır; yukâlu: هُوَ مِنْ أَهْلِ الْحَضَرِ وَالْحَضْرَةِ وَالْحَاضِرَةِ وَالْحِضَارَةِ أَيْ خِلاَفُ الْبَادِيَةِ Ve

حِضَارَةٌ [ḩiḋâret] كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) Masdar olur, şehrde ve köyde ikâmet eylemek maʹnâsına ki şehrî yâhûd karavî olmak murâddır; yukâlu: حَضَرَ فُلاَنٌ حَضَارَةً إِذَا أَقَامَ فِي الْحَضَرِ Ve bu بَدَاوَةٌ [bedâvet] mukâbilidir.

Vankulu Lugatı - الحضارة maddesi

اَلْحَضَارَةُ [el-ḩaḋâret] (bi-fethi’l-ḩâ΄i] Bi-maʹnâhâ fî rivâyeti’l-Aṡmaʹî.

اَلْحِضَارَةُ [el-ḩiḋâret] (ḩâ’nın kesriyle) Şehrde mukîm olmak.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı