el-ḩażir ~ اَلْحَظِرُ

Kamus-ı Muhit - الحظر maddesi

اَلْحَظِرُ [el-ḩażir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol ağaçlara ve çalılara denir ki onlar ile ağıl çevrilir. Ve yaş dikenliklere ıtlâk olunur, ekserî onunla ağıl yaptıkları için. Ve bu maʹnâdandır ki ʹArablar “filân gücü yetişmeyecek ʹuhde-i tâb u tâkatinden hâric keyfiyyete uğradı” diyecek yerde وَقَعَ فِي الْحَظِرِ الرَّطْبِ derler, فِيمَا لاَ طَاقَةَ لَهُ بِهِ maʹnâsınadır. Kezâlik “nemîme ve nakl-i makâl ve siʹâyetle ilkâ-yı fitne vü fesâd eyledi” diyecek yerde أَوْقَدَ فِي الْحَظِرِ الرَّطْبِ derler. Ve kâle fi’l-Esâs yukâlu: جَاءَ بِالْحَظِرِ الرَّطْبِ لِلنَّمَّامِ وَالْكَذَّابِ لِأَنَّهُ يَسْتَوْقِدُ بِنَمَائِهِ نَارَ الْعَدَاوَةِ Kezâlik bir adam mâl-ı kesîr yâ nâs-ı kesîr yâhûd bir kizb-i şenîʹ ü beşîʹ getirdikte جَاءَ بِالْحَظِرِ الرَّطْبِ derler, جَاءَ بِكَثْرَةٍ مِنَ الْمَالِ أَوِ النَّاسِ أَوْ بِالْكَذِبِ الْمُسْتَبْشَعِ maʹnâsına.

اَلْحَظْرُ [el-ḩażr] (ḩâ’nın fethi ve żâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Bir nesneyi bir kimseye vermeyip menʹ ve hacr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَظَرَهُ الشَّيْءُ وَحَظَرَ عَلَيْهِ حَظْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا مَنَعَهُ وَحَجَرَهُ Ve develer için ağıl ittihâz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَظَرَ لِلْمَالِ إِذَا اتَّخَذَ لَهُ حَظِيرَةً ve devâbb ve mevâşîyi ağılda alıkomak maʹnâsınadır; yukâlu: حَظَرَ الْمَالَ إِذَا حَبَسَهُ فِي الْحَظِيرَةِ Ve bir adam bir nesneyi kendisine doğru biriktirmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَظَرَ الشَّيْءَ إِذَا حَازَهُ

Vankulu Lugatı - الحظر maddesi

اَلْحَظْرُ [el-ḩażr] (ḩâ’nın fethi ve żâ-i muʹcemenin sükûnuyla) Menʹ etmek, حَجْرٌ [ḩacr] maʹnâsına ki إِبَاحَةٌ [ibâḩat]in mukâbilidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı