el-ḩayʹalet ~ اَلْحَيْعَلَةُ

Kamus-ı Muhit - الحيعلة maddesi

اَلْحَيْعَلَةُ [el-ḩayʹalet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Ezân ve ikâmet eden mü΄ezzin حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ ve حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ demek maʹnâsınadır. Ve bu بَسْمَلَةٌ [besmelet] ve حَمْدَلَةٌ [ḩamdelet] gibi menhûttur; yukâlu: حَيْعَلَ الْمُؤَذِّنُ إِذَا قَالَ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ

Vankulu Lugatı - الحيعلة maddesi

اَلْحَيْعَلَةُ [el-ḩayʹalet] (ʹalâ-vezni اَلدَّحْرَجَة [ed-daḩrecet]) Mü΄ezzin حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ dedi demektir; yukâlu: حَيْعَلَ الْمُؤَذِّنُ كَمَا يُقَالُ حَوْلَقَ وَتَعَبْشَمَ ki حَوْلَقَ [ḩavleḵa] لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ dedi demektir. Ve تَبَعْشَمَ bâ΄-i muvahhade ile “ʹAbduşems kabîlesinden oldu” demektir. Ve gâh olur حَيَّهَلْ kelimesine kâf ilhâk olunup حَيَّهَلَكَ derler, nitekim رُوَيْدَكَ derler ve bu kâf mücerred hitâb içindir, iʹrâbdan mahalli yoktur, zîrâ ism değildir. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: Ebû Mehdiyye el-ʹArâbî bir recül bir recüle lisân-ı Fârisî ile zûd dediğin işittikte benden su΄âl edip ne der dedi ben eyitti عَجِّلْ der. Ebû Mehdiyye eyitti: Niçin حَيَّهَلَكَ demez dedi, yaʹnî هَلُمَّ ve تَعَالَ demez dedi. Ve baʹzı eşʹârda ki “هَيْهَاؤُهُ وَحَيْعَلُهُ” vâkiʹ olmuştur, hemzenin ve lâm’ın zammesi ile ismiyyet murâddır, maʹnâ-yı fiʹl murâd değildir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı