اَلْخَرْدَلَةُ [el-ḣardelet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Taʹâm kısmının tayyib ve nefîsini yemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْدَلَ الطَّعَامَ إِذَا أَكَلَ خِيَارَهُ Ve hurmâ koruklarının ekserini döküp geri kalanları sirkelenmekle irilenip şeh-dâne olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْدَلَتِ النَّخْلَةَ إِذَا كَثُرَ نَفْضُهَا وَعَظُمَ مَا بَقِيَ مِنْ بُسْرِهَا Ve eti iri iri parçalamak, ʹalâ-kavlin hurde hurde doğrayıp dağıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْدَلَ اللَّحْمَ إِذَا قَطَعَ أَعْضَائَهُ أَوْ قَطَعَهُ وَفَرَّقَهُ
اَلْخَرْدَلَةُ [el-ḣardelet] (vezn-i mezbûr üzere) Vâhidi. Ve
خَرْدَلَةٌ [ḣardelet] Eti ufak doğramağa dahi derler; tekûlu: خَرْدَلْتُ اللَّحْمَ إِذَا قَطَعْتَهُ صِغَارًاDâl ile ve žâl ile lügattır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı