اَلْخَرُوطُ [el-ḣarûṯ] (صَبُورٌ [ṡâbûr] vezninde) Şol dâbbeye denir ki serkeş olmakla nızıklık edip yularını sâhibinin elinden çekip bir semte gider ola. Cemʹi خُرْطٌ [ḣurṯ] gelir ḣâ’nın zammıyla; yukâlu: دَابَّةٌ خَرُوطٌ أَيْ جَمُوحٌ يَجْتَذِبُ رَسَنَهَا مِنْ يَدِ مُمْسِكِهَا ثُمَّ تَمْضِي Ve rûspî ʹavrete ıtlâk olunur; yukâlu: إِمْرَأَةٌ خَرُوطٌ أَيْ فَاجِرَةٌ Ve maʹrifet ve meşveretsiz, nâdânlıkla bilmediği bir işe ʹale’l-ʹamyâ mübâşeret eder olan kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ خَرُوطٌ إِذَا كَانَ يَتَخَرَّطُ فِي الْأَمْرِ جَهْلاً
اَلْخَرُوطُ [el-ḣarûṯ] (ḣâ’ın fethi ve râ’nın zammıyla) Şol attır ki حَرُونٌ [ḩarûn] olup serkeş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı