اَلْخَقِيقُ [el-ḣaḵîḵ] (أَزِيزٌ [ezîz] vezninde) Cimâʹ ederken ferc ötmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَقَّ الْفَرْجُ خَقِيقًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَوَّتَ Ve tencere kaynarken vak vak ederek seslenmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَقَّتِ الْقِدْرُ إِذَا غَلَتْ وَصَوَّتَتْ
اَلْخَقِيقُ [el-ḣaḵîḵ] (ḣâ’nın fethi ve ḵâf’ın kesri ve meddiyle) Ferc âvâz vermek; yukâlu: خَقَّ الْفَرْجُ يَخِقُّ خَقِيقًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve atın zekerinin gılâfı âvâzına dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı