اَلدَّقَلَةُ [ed-deḵalet] (fetehâtla) ve
اَلدَّقِلَةُ [ed-deḵilet] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) ve
اَلدَّقِيلَةُ [ed-deḵîlet] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Be-gâyet hîre ve cura koyuna denir; cemʹi دِقَالٌ [diḵâl]dir, كِتَابٌ [kitâb] vezninde.
اَلدَّقَلَةُ [ed-deḵalet] (kezâlik fethateynle) Vâhidi, bir hurmâ ağacı maʹnâsına. Ve
دَقَلَةٌ [deḵalet] Gemi direğine dahi derler, tîr-i keştî maʹnâsına. Ve gemi direğine دَقَلٌ [deḵal] dedikleri zikr olunan maʹnâdan me΄hûzdur, yaʹnî hurmâ ağacına دَقَلٌ [deḵal] dediklerine binâ΄endir. Ve
دَقَلٌ [deḵal] Yaramaz hurmâya dahi derler, erde΄-i temr maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı