er-rubuvv ~ اَلرُّبُوُّ

Kamus-ı Muhit - الربو maddesi

اَلرُّبُوُّ [er-rubuvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) ve

اَلرِّبَاءُ [er-ribâ΄] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bir nesne nemâ bulup artmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَبَا الشَّيْءُ يَرْبُو رُبُوًّا وَرِبَاءً إِذَا زَادَ وَنَمَا Ve yüksek yere çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَبَا الرَّابِيَةَ إِذَا عَلَاهَا Ve bir nesne şişip kabarmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَبَا السَّوِيقُ إِذَا صُبَّ عَلَيْهِ الْمَاءُ فَانْتَفَخَ

اَلرَّبْوُ [er-rebv] (râ’nın fethiyle) Yorgunluktan yâ ʹilletten nâşî har har soluyup hışılamaya ve hışıltıya denir. Ve masdar olur, yorgunluktan yâ korkudan şişip şiddetle har har soluyup hışlamak maʹnâsınadır; yukâlu: رَبَا الْفَرَسُ رَبْوًا إِذَا انْتَفَخَ مِنْ عَدْوٍ أَوْ فَزَعٍ وَأَخَذَهُ الرَّبْوُ أَيِ الْإِنْبِهَارُ Ve

رَبْوٌ [rebv] Yüksek tepeye denir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve

رَبْوٌ [rebv] ve

رُبُوٌّ [rubuvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) Beslenip neşv ü nemâ bulmak maʹnâsınadır; tekûlu: رَبَوْتُ فِي جُحْرِهِ رَبْوًا وَرُبُوًّا أَيْ نَشَأْتُ

Vankulu Lugatı - الربو maddesi

اَلرُّبُوُّ [er-rubuvv] (zammeteynle ve vâv’ın teşdîdiyle) Büyümek.

اَلرَّبْوُ [er-rebv] (râ’nın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Ziyâde olmak; yukâlu: رَبَا الشَّيْءُ يَرْبُو رَبْوًا إِذَا زَادَ Ve

رَبْوٌ [rebv] Yüksek yere çıkmağa dahi derler. Ve

رَبْوٌ [rebv] Nefesi şiddetle almağa dahi derler; yukâlu: رَبَا يَرْبُو رَبْوًا إِذَا أَخَذَهُ الرَّبْوُ Ve

رَبْوٌ [rebv] At çok seğirtmeden yâhûd havf etmeden şişmek; yukâlu: رَبَا الْفَرَسُ إِذَا انْتَفَخَ مِنْ عَدْوٍ أَوْ فَزَعٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı