er-retʹat ~ اَلرَّتْعَةُ

Kamus-ı Muhit - الرتعة maddesi

اَلرَّتْعَةُ [er-retʹat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Hısb ve rehâ cihetiyle olan bolluğa ve firâvânlığa denir; ve minhu’l-meselu: “اَلْقَيْدُ وَالرَّتْعَةُ“ وَيُرْوَى ”الرَّتَعَةُ“ بِالْحَرَكَةِ Mesel-i mezbûru ʹAmr b. eṡ-Ṡaʹiḵ tekellüm eyledi. Hemdân kabîlesinden münşaʹib Şâkir b. Rebîʹa nâm kabîle, ʹAmr-ı mezbûru esîr ve der-zencîr edip müddet-i vâfire içlerinde mukayyeden kalmıştı. Kabîle-i mezbûre hısb ve rehâda olduklarından başka esîr-i merkûma küllî riʹâyet ve ihsân ederler idi. Mezbûr ʹan-asl nahîfü’l-vücûd olup esîrliğinde vefka’l-murâd tenaʹʹum eylemekle vücûduna tâb ve simen gelip bir takrîble firâr edip kabîlesine geldikte, ehl-i kabîle “أَيْ عَمْرُو خَرَجْتَ مِنْ عِنْدِنَا نَحِيفًا وَأَنْتَ الْيَوْمَ بَادِنٌ” Yaʹnî “Yâ ʹAmr, sen yanımızdan gittiğinde nahîf ve nizâr idin, hâliyâ semirip pür-âb ü tâb olmuşsun” dediklerinde kelâm-ı merkûmla cevâb verdi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı