er-raġb ~ اَلرَّغْبُ

Kamus-ı Muhit - الرغب maddesi

اَلرَّغْبُ [er-raġb] (râ’nın fethi ve zammı ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla) ve

اَلرَّغْبَةُ [er-raġbet] (râ’nın fethiyle) Bir nesneyi dileyip hâhiş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَغِبَ فِيهِ رَغْبًا وَرَغْبَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَرَادَهُ Ve عَنْ kelimesiyle sıla olundukta iʹrâz eylemek maʹnâsına olur; yukâlu: رَغِبَ عَنْهُ أَيْ لَمْ يُرِدْهُ ve yukâlu: رَغِبَ بِنَفْسِهِ عَنْهُ أَيْ رَأَى لِنَفْسِهِ عَلَيْهِ فَضْلاً Yaʹnî “Kendi nefsinde filâna yâ şey΄-i âhere nisbet-i fazl u meziyyet müşâhede eylemekle ondan iʹrâz edip kendi nefsine meşgûl ve mukayyed oldu.”

اَلرَّغَبُ [er-raġab] (fethateynle) ve

اَلرَّغْبَى [er-raġbâ] (râ’nın fethi ve zammı ve ġayn’ın sükûnu ve elifin kasrıyla) ve

اَلرَّغْبَاءُ [er-raġbâ΄] (صَحْرَاءُ [ṡaḩrâ΄] vezninde) ve

اَلرَّغَبُوتُ [er-raġabût] (رَهَبُوتٌ [rehebût] vezninde) ve

اَلرَّغَبُوتَى [er-raġabûtâ] (fethateyn ve elif’in kasrıyla) ve

اَلرَّغَبَانُ [er-raġabân] (fetehâtla) ve

اَلرُّغْبَةُ [er-ruġbet] (râ’nın zammı ve fethiyle) Tezellül ve ihlâsla duʹâ eylemek yâhûd yalvarıp zârî ve niyâz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَغِبَ إِلَيْهِ رَغَبًا وَرَغْبَى وَرَغْبَاءَ وَرَغَبُوتًا وَرَغَبُوتَى وَرَغَبَانًا وَرُغْبَةً وَيُحَرَّكُ أَيِ ابْتَهَلَ أَوْ هُوَ الضَّرَاعَةُ وَالْمَسْأَلَةُ

اَلرُّغْبُ [er-ruġb] (râ’nın zammı ve zammeteynle) Kesret-i ekl ve şiddet-i şereh ü hırs maʹnâsınadır ki soğumsuzluk taʹbîr olunur; yukâlu: رَغُبَ الرَّجُلُ رُغْبًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَانَ كَثِيرَا اْلأَكْلِ وَشَدِيدَ النَّهَمِ Ve

رُغُبٌ [ruġub] (zammeteynle) Şol pek ve metîn yere denir ki toprağının akıp gitmesi matar-ı kesîre mevkûf ola yâhûd vâsiʹ ve toprağı mülâyim ve sehl ola. Ve şol dereye denir ki büyük ve içerisi vâsiʹ olmakla çok su istîʹâb eyleye. Ve

رُغْبٌ [ruġb] (râ’nın zammıyla) ve

رُغُبٌ [ruġub] (zammeteynle) Maʹnâ-yı mezbûrlardan masdar olurlar; yukâlu: رَغُبَ رُغْبًا وَرُغُبًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ

Vankulu Lugatı - الرغب maddesi

اَلرَّغْبَةُ [er-raġbet] (râ’nın fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) ve

اَلرَّغَبُ [er-reġab] (fethateynle) Bir nesneye ragbet etmek; tekûlu: رَغِبْتُ فِي الشَّيْءِ أَرْغَبُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَرَدْتَهُ

اَلرُّغْبُ [er-ruġb] (râ’nın zammı ve ġayn’ın sükûnuyla) Hırs maʹnâsınadır; yukâlu: “اَلرُّغْبُ شُؤْمٌ” Yaʹnî “Hırs ʹayn-ı şe΄âmettir.” Yukâlu: رَغُبَ رُغْبًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ أَيْ حَرَصَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı