اَلرَّهِيصُ [er-rehîṡ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلْمَرْهُوصُ [el-merhûṡ] Taş dokunmakla tırnağının içi oyulup mecrûh olmuş hayvâna denir; yukâlu: رُهِصَ الْفَرَسُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ ve yukâlu: رَهِصَ رَهَصًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ فَهُوَ مَرْهُوصٌ وَرَهِيصٌ إِذَا أَصَابَتْهُ الرَّهْصَةُ Ve
رَهِيصٌ [rehîṡ] Taş dokunmakla oyulup mecrûh olan tırnağa denir; yukâlu: خُفٌّ رَهِيصٌ إِذَا أَصَابَهُ الْحَجَرُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı