اَلرَّوْثَةُ [er-revšamp;et] (râ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) رَوْثٌ [revšamp;] kelimesinin ve أَرْوَاثٌ [ervâšamp;] kelimesinin müfredidir ki fışkıya ve tezeğe denir. Ve
رَوْثَةٌ [revšamp;et] Buğday kalburlandıktan sonra geri kalan hurde saplarına denir ki murâd çürüntü ve çalkıntı olacaktır. Ve insânın burnu ucuna denir, طَرَفُ اْلأَرْنَبَةِ maʹnâsına.
اَلرَّوْثَةُ [er-revšamp;et] (râ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Atın ve at misillinin necâseti. Ve adamın burnu ucuna dahi ıtlâk olunur, أَرْنَبَةُ الْأَنْفِ [ernebetu’l-enf] maʹnâsına; yukâlu: فُلَانٌ يَضْرِبُ بِلِسَانِهِ رَوْثَةَ أَنْفِهِ Kezâ fî baʹzi nusahi’ṡ-Ṡiḩâḩ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı