er-rûbet ~ اَلرُّوبَةُ

Kamus-ı Muhit - الروبة maddesi

اَلرَّوْبَةُ [er-revbet] (râ’nın fethi ve zammı ve vâv’ın sükûnuyla) Yoğurt mâyesine denir ki baʹzı diyârda damızlık taʹbîr olunur; süte çalmakla uyuyup yoğurt olur; ʹalâ-kavlin yoğurt çalınan sütün bakiyyesine denir. Ve buğur devenin kendi sulbünde müctemiʹ olan nutfesine denir. Yâhûd buğur devenin nâkaya aştıktan sonra rahiminde vâkiʹ olan nutfesine denir, yoğurt mâyesine teşbîhen. Ve

رُوبَةٌ [rûbet] Hâcet ve zarûriyyet maʹnâsına istiʹmâl olunur. Ve medâr-ı maʹâş ve kıvâm-ı zindegânî olan nesneye ıtlâk olunur ki Fârisîde mâye dahi bu maʹnâyadır. Ve

رُوبَةُ اْلأَمْرِ [rûbetu’l-emr] Bir mâddenin cummâʹına yaʹnî topuna ve küllîsine ıtlâk olunur ki bi’l-cümle usûl ü eczâsı müctemiʹ olarak hey΄etinden ʹibârettir. Ve

رُوبَةٌ [rûbet] Geceden bir bölüğe ve bir mikdâra denir; meşâhîr-i şuʹarâdan Rûbe b. el-ʹAccâc bu maʹnâ cihetinden müsemmâdır. Yaʹnî geceden bir mikdâr geçtikte tevellüd eylemek mülâbesesiyle رُوبَة [Rûbet] ile tesmiye olunmuştur. Lâkin baʹzılar رُؤْبَةٌ [ru΄bet] mehmûz olduğuna zâhib oldular, niteki mâddesinde güzerân eyledi. Ve

رُوبَةٌ [rûbet] Et pâresine de ıtlâk olunur. Ve şol kısaca denir ki onunla inden cânver tutup taşra çıkarırlar. Ve

رُوبَةٌ [rûbet] Fakr u fâka maʹnâsınadır. Ve alıç ağacına denir. Ve üşeniklik ve uyuşukluk, kesel ü fütûr ve tüvânî maʹnâsınadır. Ve nebât ve eşcârı kesîr, toprağı soy ve münbit olan makbûl ve muʹteber yere denir.

Vankulu Lugatı - الروبة maddesi

اَلرُّوبَةُ [er-rûbet] (râ’nın zammıyla) Şol mâyadır ki onu süte bırakırlar uyunsun diye. Ve fi›l-meseli: “شُبْ شَوْبًا لَكَ رُوبَتُهُ” Yaʹnî “Sütü karıştır, mayası senin olsun.” Nitekim “أُحْلُبْ حَلَبًا لَكَ شَطْرُهُ” derler, yaʹnî “Sütü sağ, bir mikdârı senin olsun.” Ve gecenin bir mikdârına dahi رُوبَةُ اللَّيْلِ derler. Ve atın âhûrunda olan suyuna da ıtlâk olunur; yukâlu: أَعِرْنِي رُوبَةَ فَرَسِكَ أَيْ مَاءَهُ Ve

رُوبَةٌ [rûbet] Hâcete dahi derler; tekûlu: فُلَانٌ لَا يَقُومُ بِرُوبَةِ أَهْلِهِ أَيْ بِمَا أَسْنَدُوا إِلَيْهِ مِنْ حَوَائِجِهِمْ Ve baʹzılar eyitti: رُوبَةُ الرَّجُلِ [rûbetu’r-recul] recülün ʹaklına derler; tekûlu: وَأَنَا إِذْ ذَاكَ غُلَامٌ لَيْسَتْ لِي رُوبَةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı