اَلزَّيْنُ [ez-zeyn] (عَيْنٌ [ʹayn] vezninde) Bezeğe denir; cemʹi أَزْيَانٌ [ezyân]dır. Ve masdar olur, bezemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَانَهُ يَزِينُهُ زَيْنًا ضِدُّ شَانَهُ Ve Zeyn b. Şuʹayb el-Muġâfirî muhaddistir. Ve Ḩâfıż Ebû ʹUbeydullâh b. Vâṡil b. ʹAbduşşekûr b. Zeyn ez-Zeynî ve pederi muhaddislerdir. Ve Sunḵur ez-Zeynî muhaddis-i maʹrûftur ki onun ashâbından rivâyetimiz oldu.
اَلزَّيْنُ [ez-zeyn] (zâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi bezeyip hûb etmek ki شَيْنٌ [şeyn]in mukâbilidir; yukâlu: زَانَهُ يَزِينُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve
زَيْنٌ [zeyn] Horoz tâcına dahi ıtlâk olunur, nitekim baʹzı eşʹârda vârid olmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı