اَلسَّائِلَةُ [es-sâ΄ilet] At kısmının cebhesinden غُرَّةٌ [ġurret] dedikleri şol beyâza ıtlâk olunur ki muʹtedil olup kasabe-i enfe doğru inmiş ola, ʹalâ-kavlin burnun yumuşağına inip ve burnunda olan zâtî beyâza da varmış ola; yukâlu: فِي جَبْهَةِ الْفَرَسِ غُرَّةٌ سَائِلَةٌ أَيْ مُعْتَدِلَةٌ نَازِلَةٌ فِي قَصَبَةِ الْأَنْفِ أَوْ هِيَ الَّتِي سَالَتْ عَلَى الْأَرْنَبَةِ حَتَّى رَثَمَتْهَا
اَلسَّائِلَةُ [es-sâ΄ilet] (yâ’nın kesriyle) Şol at alnında olan beyâzdır ki enli olup alna ve kasaba-i enfe yayıla; yukâlu: سَالَتِ الْغُرَّةُ إِذَا اسْتَطَالَتْ وَعَرُضَتْ فَإِنْ دَقَّتْ فَهِيَ الشِّمْرَاخُ Yaʹnî alnında olan beyâz ki burnuna iner, ince olursa ona شِمْرَاخٌ [şimrâḣ] derler, enli oldukta سَائِلَةٌ [sâ΄ilet] dedikleri gibi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı