اَلسَّائِرُ [es-sâ΄ir] (hemzenin kesriyle) بَاقِي [bâḵî] maʹnâsınadır, bir nesneden geri kalan şey΄ olacaktır, سُؤْرٌ [su΄r]-i mezkûrdan me΄hûzdur, niteki بَاقِي [bâḵî] بَقِيَّةٌ [baḵiyyet]ten me΄hûzdur. Cemîʹ maʹnâsına değildir, niteki lügaviyyûndan niçe cemâʹât öylece tevehhüm eylediler. Yâhûd mecâzen cemîʹ maʹnâsına da istiʹmâl olunur kıllet üzere niteki Aḩveṡ’in işbu “فَجَلَتْهَا لَنَا لُبَابَةُ لَمَّا || وَقَذَ النَّوْمُ سَائِرَ الْحُرَّاسِ” beytinde cemîʹ maʹnâsına müstaʹmeldir. Ve mine’l-emsâli: “بَطْنِي عَطِّرِي وَسَائِرِي ذَرِي”
اَلسَّائِرُ [es-sâ΄ir] Götürü halk; yukâlu: سَائِرُ النَّاسِ أَيْ جَمِيعُهُمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı