eş-şeyb ~ اَلشَّيْبُ

Kamus-ı Muhit - الشيب maddesi

اَلشَّيْبُ [eş-şeyb] (عَيْبٌ [ʹayb] vezninde) ve

اَلْمَشِيبُ [el-meşîb] (mîm’in fethiyle) Saç ve sakal ağarmak maʹnâsınadır ki kocamaktan kinâyedir; yukâlu: شَابَ الرَّجُلُ وَشَابَ رَأْسُهُ يَشِيبُ شَيْبًا وَمَشِيبًا إِذَا ابْيَضَّ شَعْرُهُ

اَلشِّيبُ [eş-şîb] (şîn’in kesriyle) ve

اَلشُّيَّبُ [eş-şuyyeb] (şîn’in zammı ve yâ-yı müşeddedenin fethiyle) ve

اَلشُّيُبُ [eş-şuyub] (كُتُبٌ [kutub] vezninde) أَشْيَبُ [eşyeb] lafzından cemʹlerdir; yukâlu: رَجُلٌ أَشْيَبُ وَقَوْمٌ شِيبٌ وَشُيَّبٌ وَشُيُبٌ

Vankulu Lugatı - الشيب maddesi

اَلشَّيْبُ [eş-şeyb] ve

اَلْمَشِيبُ [el-meşîb] (şîn’in fethiyle evvelde ve mîm’in fethi ve şîn’in kesriyle sânîde) İkisi dahi bir maʹnâyadır, kocamak maʹnâsına. Baʹzılar eyitti: شَيْبٌ [şeyb] kıllar ağarmaktır ve مَشِيبٌ [meşîb] kocamak haddine dâhil olmaktır; ve yukâlu: شَابَهُ الْمَشِيبُ أَيْ بَيَّضَهُ الْمَشِيبُ Yaʹnî “Onu kocalık ağarttı demektir”, ona beyâz karıştı demek değildir. Ve Bârî taʹâlânın ﴿وَاشْتَعَلَ الرَّأْسُ شَيْبًا﴾ (مريم 4) buyurduğu kavl-i şerîfinde شَيْبًا temyîzdir. Baʹzılar mefʹul-i mutlaktır dediler, zîrâ إِشْتَعَلَ الرَّأْسُ [işteʹale’r-re΄s] شَابَ الرَّأْسُ [şâbe’r-re΄s] menzilesindedir.

اَلشِّيبُ [eş-şîb] (bi-kesri’ş-şîn) Cemʹ-i اَلْأَشْيَب [el-eşyeb]. Ve

شَيْبٌ [şeyb] Şol dağlara derler ki üzerine kar düşmüş ağarmış ola. Ve

شَيْبٌ [şeyb] Şol savtın ismidir ki deve dudağından zâhir olur, su içerken.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı