اَلصَّغْوُ [eṡ-ṡaġv] (ṡâd’ın fethi ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla) Meyl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: صَغَا إِلَيْهِ يَصْغُو وَصَغَى يَصْغَى صَغْوًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّالِثِ إِذَا مَالَ Ve güneş gurûba devrilmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: صَغَتِ الشَّمْسُ إِذَا مَالَتْ لِلْغُرُوبِ
اَلصِّغْوُ [eṡ-ṡiġv] (ṡâd’ın kesriyle) Kepçenin ve çömçenin cevfine denir. Ve
صِغْوُ الْبِئْرِ [ṡiġvu’l-biʹr] Kuyunun cânib ve nâhiyesinden ʹibârettir. Ve
صِغْوُ الدَّلْوِ [ṡiġvu’d-delv] Kovanın kenârında olan kıvrıma ve büklüme ıtlâk olunur.
اَلصَّغْوُ [eṡ-ṡaġv] (ṡâd’ın fethi ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla) Meyl etmek; tekûlu: صَغَا يَصْغُو وَيَصْغِي مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا مَالَ
اَلصِّغْوُ [eṡ-ṡiġv] (ṡâd’ın fethi ve kesri ve ġayn’ın sükûnuyla) Kezâlik meyl maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı