اَلضَّرَى [eḋ-ḋarâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) ve
اَلضَّرَاوَةُ [eḋ-ḋarâvet] (عَدَاوَةٌ [ʹadâvet] vezninde) ve
اَلضَّرْيُ [eḋ-ḋary] (رَمْيٌ [remy] vezninde) ve
اَلضَّرَاءَةُ [eḋ-ḋarâ΄et] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) Dadanmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَرِيَ بِهِ ضَرًى وَضَرَاوَةً وَضَرْيًا وَضَرَاءَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَهِجَ بِهِ Ve tazı kısmı ava öğrenip bavlımak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَرِيَ الْكَلْبُ بِالصَّيْدِ ضَرًى وَضِرَاءً بِالْكَسْرِ وَالْفَتْحِ إِذَا تَعَوَّدَ بِهِ
اَلضَّرِيُّ [eḋ-ḋariyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Kanı durmayan damara denir; yukâlu: عِرْقٌ ضَرِيٌّ أَيْ لَا يَكَادُ يَنْقَطِعُ دَمُهُ Ve ava bavlıyıp öğrenmiş tazı eniğine denir. Ve bir türlü nebîz ismidir ki hurmânın kızarmış ve sararmış koruklarını ıslatıp baʹdehu suyunu sidr yemişinin üzerine döküp bir yerde bir müddet hıfz ve ibkâ eyledikten sonra çıkarıp istiʹmâl ederler.
اَلضَّرِيُّ [eḋ-ḋariyy] (ḋâd’ın fethi ve râ’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Şol damardır ki kanı durmaya; yukâlu: عِرْقٌ ضَرِيٌّ لَا يَكَادُ يَنْقَطِعُ دَمُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı