اَلضَّغْضَغَةُ [eḋ-ḋaġḋaġat] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Dişi olmayan adam nesne çiğnemek maʹnâsınadır ki gevelemek taʹbîr olunur; yukâlu: ضَغْضَغَ الشَّيْخُ اللُّقْمَةَ إِذَا أكَلَهَا وَلاَ سِنَّ لَهُ Ve sözü geveler gibi hoşça beyân eylemeyerek söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَغْضَغَ الْكَلاَمَ إِذَا لَمْ يُبَيِّنْهُ Ve
ضَغْضَغَةٌ [ḋaġḋaġat] Kurt kısmı ekl-i lahm ederken ağzının şakırtısından hikâyedir. Ve sözü çoğaltmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَغْضَعَ الْكَلاَمَ إِذَا زَادَهُ وَكَثَّرَهُ Ve bir nesneyi ağızda dişsiz yâhûd dişi ağrır adam gibi iyice çiğnemeyip beri öte çeliştirmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَغْضَغَ اللَّحْمَ فِي فِيهِ إِذَا لَمْ يُحْكِمْ مَضْغَهُ
اَلضَّغْضَغَةُ [eḋ-ḋaġḋaġat] (ʹalâ-vezni اَلزَّلْزَلَة [ez-zelzelet]) Dişsiz kimsenin çiynemesi; yukâlu: ضَغْضَغَتِ الْعَجُوزُ إِذَا لَاكَتْ شَيْئًا بَيْن الْحِنْكَيْنِ وَلَا سِنَّ لَهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı