اَلضَّيْزُ [eḋ-ḋayz] (ḋâd’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Eksiltmek, naks maʹnâsınadır; yukâlu: ضَازَهُ حَقَّهُ يَضِيزُهُ ضَيْزًا إِذَا نَقَصَهُ Ve cevr ve cefâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَازَهَ إِذَا جَارَهُ
اَلضَّيْزُ [eḋ-ḋayz] (ḋâd’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Zulm etmek; yukâlu: ضَازَ فِي الْحُكْمِ إِذَا جَارَ Ve eksimek maʹnâsına da gelir, Aḣfeş rivâyeti üzere; yukâlu: ضَازَهُ حَقَّهُ يَضِيزُهُ إِذَا بَخَسَهُ وَنَقَصَهُ Ve Aḣfeş eyitti: gâh olur yâ yerine hemze ile istiʹmâl olunur; yukâlu: ضَأَزَهُ يَضْأَزُهُ ضَأْزًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı