اَلضَّيْفَنُ [eḋ-ḋayfen] (ḋâd’ın ve fâ’nın fethiyle) Dalkavuk adama denir ki ضَيْفٌ [ḋayf]ın kuyruğuna nûn gibi ve عَمْرٌو [ʹamr]ın vâv’ı gibi takılıp ziyâfete berâberce gelir; Fârisîde kâse-lîs ve kaba Türkîde yanaşma ve uyuntu taʹbîr ederler; yukâlu: هُوَ ضَيْفَنٌ لاَ ضَيْفٌ وَهُوَ مَنْ يَجِيءُ مَعَ الضَّيْفِ مُتَطَفِّلاً Şârih der ki Sîbeveyhi ʹindinde ضَفْنٌ lafzından me΄hûzdur.
اَلضَّيْفَنُ [eḋ-ḋayfen] (ḋâd’ın ve fâ’nın fethiyle ve yâ’nın mâ-beynde sükûnuyla) Konukla bile gelen kimse; âhirinde nûn zâ΄idedir, nitekim bâb-ı fâ’da mürûr etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı