eḋ-ḋayḩ ~ اَلضَّيْحُ

Kamus-ı Muhit - الضيح maddesi

اَلضَّيْحُ [eḋ-ḋayḩ] (ḋâd’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bala denir, ʹasel gibi. Ve nuzc bulmuş مُقْلٌ [muḵl] ismidir ki Ḩicâz ve Yemen’e mahsûs meyve-i maʹrûftur. Ve suyu çok yufka süte denir. Ve

ضَيْحٌ [ḋayḩ] Masdar olur, süte su katmak maʹnâsına; tekûlu: ضِحْتُ اللَّبَنَ أَضِيحُ ضَيْحًا إِذَا مَزَجْتَهُ بِالْمَاءِ Ve bir mahal hâli kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَاحَتِ الْبِلاَدُ إِذَا خَلَتْ

اَلضِّيحُ [eḋ-ḋîḩ] (ḋâd’ın kesriyle) ضِحٌّ [ḋiḩḩ] maʹnâsınadır ki güney yere denir. Ve ضِيحٌ [dîḩ] kelimesi رِيحٌ [rîḩ] lafzına itbâʹ ve müzâvece ile zikr olunur, niteki ضِحٌّ [ḋiḩḩ] mâddesinde beyân olunur. Mü΄ellif ضِيحٌ [ḋîḩ] lafzını orada ʹâmmeye ʹazv eylemekle burada ضِحٌّ [ḋiḩḩ] maʹnâsına da zikr eyledikten sonra رِيحٌ [rîḩ] lafzına da müzâvic eylemiştir, meğer ki وِإِتْبَاعٌ لِلرِّيحِ kavli اَلضِّحُّ kavline ʹatf-ı tefsîr tertîb oluna ki mahz-ı tekellüftür ve irtikâb olunmadığı sûrette tenâkuz derkârdır. Kaldı ki İbn Ešamp;îr işbu: “لَوْ مَاتَ كَعْبٌ عَنِ الضِّحِّ وَالرِّيحِ لَوَرِثَهُ الزُّبَيْرُ” hadîsinde ve يُرْوَى عَنِ الضِّيحِ ʹunvânıyla da mervî olduğunu tasrîh ve bu rivâyet sahîh olduğu sûrette ضُحَى الشَّمْسِ kavlinden maklûb olur diye beyân eylemiştir.

Vankulu Lugatı - الضيح maddesi

اَلضَّيْحُ [eḋ-ḋayḩ] (ḋâd’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ve

اَلضَّيَاحُ [eḋ-ḋayâḩ] (ḋâd’ın fethi ve yâ’nın tahfîfiyle) Şol yufka süttür ki ona su katılmış ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı