اَلضَّيُّ [eḋ-ḋayy] (teşdîd-i yâ’yla عَيٌّ [ʹayy] vezninde) ve
اَلضُّوِيُّ [eḋ-ḋuviyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) Bir kimseye sığınıp ona munzamm ve mültahak olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَوَى إِلَيْهِ ضَيًّا وَضُوِيًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا انْضَمَّ إِلَيْهِ وَلَجَأَ Ve bir yere gece vaktinde gelmek maʹnâsınadır, yukâlu: ضَوَى الرَّجُلُ إِذَا أَتَى لَيْلًا Ve haber sormak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَوَى إِلَى خَبَرِهِ إِذَا سَأَلَ
اَلضُّوِيُّ [eḋ-ḋuviyy] (ḋâd’ın zammıyla ve yâ’nın teşdîdiyle) Bir kavme ihtilât edip onlara koşulmak; tekûlu: ضَوَيْتُ إِلَيْهِ أَضْوِي ضُوِيًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَوَيْتَ إِلَيْهِ وَانْضَمَمْتَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı