el-ʹavn ~ اَلْعَوْنُ

Kamus-ı Muhit - العون maddesi

اَلْعَوْنُ [el-ʹavn] (ʹayn’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Zahîr ve meded-kâra denir; müfred ve cemʹi ve müzekker ve mü΄ennesi berâberdir, cemʹ-i mükesseri أَعْوَانٌ [aʹvân] gelir; yukâlu: هُوَ وَهِيَ وَهُمْ عَوْنُهُ وَأَعْوَانُهُ أَيْ ظَهِيرُهُ Ve bu fi’l-asl masdardır. Ve

عَوْنٌ [ʹavn] إِعَانَةٌ [iʹânet]ten ism olur, yardım ve meded maʹnâsına. Ve masdar olur, hatun عَوَانٌ [ʹavân] olmak maʹnâsına; yukâlu: عَانَتِ الْمَرْأَةُ تَعُونُ عَوْنًا إِذَا صَارَتْ عَوَانًا Ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - العون maddesi

اَلْعَوْنُ [el-ʹavn] (ʹayn’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Kezâlik orta yaşa dâhil olmak; yukâlu: عَانَتِ الْمَرْأَةُ تَعُونُ عَوْنًا Ve

عَوْنٌ [ʹavn] Bir nesneye yardım olana dahi derler. Ve yardım etmek maʹnâsına ism dahi gelir; yukâlu: مَا عِنْدَكَ مَعُونَةٌ وَلَا عَوْنٌ

اَلْعُونُ [el-ʹûn] (ʹayn’ın zammı ve meddiyle) Cemʹi, orta yaşlılar maʹnâsına. Ve fi’l-meseli: اَلْعَوَانُ لَا تُعَلَّمُ الْخِمْرَةَ” Yaʹnî “Orta yaşlı olan ʹavrete leçek örtünmek öğretilmez.” Ve

حَرْبٌ عَوَانٌ [ḩarbun ʹavânun] Şol uğraşa derler ki onda tekrâr mukâtele vâkiʹ ola, gûyâ ki merre-i ûlâ bikr olur. Ve

عَوَانٌ [ʹavân] Şol sığıra dahi derler ki ne katı yaşlı ve ne katı tâze ola. Ve

عَوْنٌ [ʹavn] عَانَةٌ [ʹânet]in dahi cemʹi gelir, yaban hımârları maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı