اَلْغَزْوُ [el-ġazv] (ġayn’ın fethi ve zây-ı muʹcemenin sükûnuyla) Bir nesneyi irâde ve taleb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَزَاهُ يَغْزُوهُ غَزْوًا إِذَا أَرَادَهُ وَطَلَبَهُ Ve kasd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَزَاهُ إِذَا قَصَدَهُ وَتَقُولُ غَزْوِي كَذَا أَيْ قَصْدِي Ve düşmanla cenk ve kıtâl eylemeğe gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَزَا الْعَدُوَّ إِذَا سَارَ إِلَى قِتَالِهِمْ وَانْتِهَابِهِمْ
اَلْغَزْوُ [el-ġazv] (ġayn’ın fethi ve zâ΄-i muʹcemenin sükûnuyla) Düşmanla uğraşmak; yukâlu: غَزَوْتُ الْعَدُوَّ غَزْوًا Ve
غَزْوٌ [ġazv] Kasd etmek maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: عَرَفْتُ مَا يُغْزَى مِنْ هَذَا الْكَلَامِ أَيْ مَا يُرَادُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı