اَلْغَزَارَةُ [el-ġazâret] (خَسَارَةٌ [ḣasâret] vezninde) ve
اَلْغَزْرُ [el-ġazr] (ġayn’ın fethiyle) ve
اَلْغُزْرُ [el-ġuzr] (ġayn’ın zammıyla) Hayvânın sütü ve pınarın suyu firâvân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَزُرَتِ النَّاقَةُ مَثَلاً غَزَارَةً وَغَزْرًا وَغُزْرًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَثُرَ دَرُّهَا Ve mutlakan bir nesne çok olmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَزُرَ الشَّيْءُ إِذَا كَثُرَ Ve hayvân sütünü kesret ve vefretinden nâşî idrâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَزُرَتِ الْمَاشِيَةُ إِذَا دَرَّتْ أَلْبَانُهَا
اَلْغَزَارَةُ [el-ġazâret] (ġayn’ın fethiyle) Kesret maʹnâsınadır; yukâlu: غَزُرَ الشَّيْءُ يَغْزُرُ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı