el-ġayâyet ~ اَلْغَيَايَةُ

Kamus-ı Muhit - الغياية maddesi

اَلْغَيَايَةُ [el-ġayâyet] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) Pertev-i şemsin aydınlığına ve ziyâsına denir, nefs-i pertev değildir. Ve kuyunun dibine denir; yukâlu: وَقَعَ فِي غَيَايَةِ الْبِئْرِ أَيْ قَعْرِهَا Ve insân üzere mutlakan gölge eden nesneye denir, sehâb ve sâyebân gibi. Ve Yemâme’de bir mevziʹ adıdır.

Vankulu Lugatı - الغياية maddesi

اَلْغَيَايَةُ [el-ġayâyet] (ġayn’ın fethi ve yâ’nın tahfîfi ile) Güneş şuʹâʹının ziyâsıdır, nefs-i şuʹâʹ değildir. Ve

غَيَايَةٌ [ġayâyet] Kuyunun dibine dahi derler, kaʹr-ı bi΄r maʹnâsına, غَيَابَةٌ [ġayâbet] gibidir veznen ve maʹnen. Ve Ebû ʹAmr eyitti: غَيَايَةٌ [ġayâbet] her nesnedir ki insânın başı üzere gölge salar, bulut ve toz gibi ve zulmet gibi ve bunlara şebîh ne ki var ise. Ve fi’l-hadîsi: “تَجِيءُ الْبَقَرَةُ وَآلُ عِمْرَانَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَأَنَّهُمَا غَمَامَتَانِ أَوْ غَيَابَتَانِ”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı