el-ġîret ~ اَلْغِيرَةُ

Kamus-ı Muhit - الغيرة maddesi

اَلْغِيرَةُ [el-ġîret] (ġayn’ın kesriyle) Zahîreye denir; yukâlu: جَلَبَ لِقَوْمِهِ الْغِيرَةَ أَيِ الْمِيرَةَ

اَلْغَيْرَةُ [el-ġayret] ve

اَلْغَيْرُ [el-ġayr] (ġayn’ların fethiyle) ve

اَلْغَارُ [el-ġâr] ve

اَلْغِيَارُ [el-ġiyâr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Nâm ve nâmûsa halel verecek hâletten hamiyyet eylemek maʹnâsınadır ki kıskanmak taʹbîr olunur; yukâlu: غَارَ الرَّجُلُ عَلَى امْرَأَتِهِ وَهِيَ عَلَيْهِ تَغَارُ غَيْرَةً وَغَيْرًا وَغَارًا وَغِيَارًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَنِفَ مِنَ الْحَمِيَّةِ Ve

غِيَارٌ [ġiyâr] Hak taʹâlâ ʹibâdına rahmet inzâl ve hayr ve rızk-ı kesîr ihsân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَارَهُمُ اللهُ بِمَطَرٍ يَغِيرُهُمْ غِيَارًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا سَقَاهُمْ وَيُقَالَ غَارَهُمْ بِخَيْرٍ إِذَا أَعْطَاهُمْ Ve îsâl-i nefʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَارَ فُلاَنًا إِذَا نَفَعَهُ

Vankulu Lugatı - الغيرة maddesi

اَلْغِيرَةُ [el-ġîret] (ġayn’ın kesriyle ve meddiyle) Buğday, taʹâm maʹnâsına. Ve gayra nefʹ vermek ve diyet edâ etmek maʹnâsına dahi ism gelir. Ve Muḩežžeb’de ve Ṡurâḩ’ta غِيرَةٌ [ġîret]i “harvâr” ile tefsîr etmiştir. Zâhir budur ki buğday yükü murâddır,ammâ Ṡiḩâḩ’tan fehm olunan غِيرَةٌ [ġîret] mutlakan taʹâmdan ʹibâret olmadır.

اَلْغَيْرُ [el-ġayr] ve

اَلْغَيْرَةُ [el-ġayret] (ġayn’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Masdarlardır, bir kimse ʹırzına halel verir yerden ihtirâz etmek maʹnâsına; yukâlu: غَارَ الرَّجُل عَلَى أَهْلِهِ يَغَارُ غَيْرًا وَغَيْرَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı