اَلْغَيْظُ [el-ġayż] (ġayn’ın fethiyle) Hışm ve gazab ʹalâ-kavlin eşeddi yâhûd hiddet ve sevretine ve evveline denir ki ibtidâ-i heyecânıdır, yaʹnî dem-i kalbin severânından derûnda peydâ olan harârettir ki giderek müştedd olup dargınlık olur. Ve bu masdardır, darıltmak maʹnâsına ve ism olarak istiʹmâl olunur; yukâlu: غَاظَهُ يَغِيظُهُ غَيْظًا إِذَا أَغْضَبَهُ أَوْ هُوَ أَشَدُّهُ أَوْ سَوْرَتُهُ وَأَوَّلُهُ ve yukâlu: مَاتَ بِغَيْظِهِ Ve
غَيْظٌ [Ġayż] Esâmîdendir: Ġayż b. Murre b. ʹAvf b. Saʹd b. Žubyân bir kimsedir.
اَلْغَيْظُ [el-ġayż] (ġayn’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Şol gazabdır ki intikâm almağa ʹâciz olanların kalbinde gizli olur; yukâlu: غَاظَهُ فَهُوَ مَغِيظٌ وَلَا يُقَالُ أَغَاظَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı