el-firâġ ~ اَلْفِرَاغُ

Kamus-ı Muhit - الفراغ maddesi

اَلْفِرَاغُ [el-firâġ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bu dahi kovanın ağzında haç şeklinde arkuru ağaçların aralığına denir ki su oradan dökülür. Ve adımları geniş yorga ata denir, فَرِيغٌ [ferîġ] gibi. Ve davar yükünün bir dengine denir. Ve deriden dikilmiş havuza denir ki bâdiyede onunla deve suvarırlar. Ve kaba kacağa ıtlâk olunur. Ve memesi bol, sütü firâvân nâkaya denir. Ve şol yaya denir ki okunun temreni açtığı yara geniş ola, ʹalâ-kavlin oku meydânlı süren yaya denir. Ve şol büyük çanak ve kavata makûlesine denir ki büyüklüğünden götürmesi kâbil olmaya; cemʹi أَفْرِغَةٌ [efriġat] gelir. Ve yassı temrene denir.

اَلْفُرُوغُ [el-furûġ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْفَرَاغُ [el-ferâġ] (fâ’nın fethiyle) Bir işten iştigâli terk ile kurtulup boş durmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَرَغَ مِنَ الْعَمَلِ وَفَرِغَ فُرُوغًا وَفَرَاغًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ إِذَا خَلاَ ذَرْعُهُ Ve bir nesneye kasd ve âheng eylemek maʹnâsınadır, gûyâ ki sâ΄ir işlerden ferâgatle ona ʹâzim olur; yukâlu: فَرَغَ لَهُ وَإِلَيْهِ إِذَا قَصَدَهُ Ve

فُرُوغٌ [furûġ] Ölmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: فَرَغَ الرَّجُلُ فُرُوغًا إِذَا مَاتَ

Vankulu Lugatı - الفراغ maddesi

اَلْفَرَاغُ [el-ferâġ] (fâ’nın fethiyle) Bi-maʹnâhu; tekûlu: فَرَغْتُ مِنَ الشُّغْلِ أَفْرُغُ فُرُوغًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve

فَرَاغٌ [ferâġ] Su dökülmeğe dahi derler; tekûlu: فَرِغَ الْمَاءُ يَفْرَغُ فَرَاغًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ مِثْلُ سَمِعَ سَمَاعًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı