el-ḵa΄eb ~ اَلْقَأَبُ

Kamus-ı Muhit - القأب maddesi

اَلْقَأَبُ [el-ḵa΄eb] (fethateynle) Bu dahi içmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَئِبَ الْمَاءَ قَأَبًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا شَرِبَهُ Ve suyu ve sâ΄ir meşrûbu pek çok içmekle tulum gibi kabarmak maʹnâsınadır, قَأْبٌ [ḵa΄b]-i mezkûr gibi; yukâlu: قَئِبَ مِنَ الشَّرَابِ قَأْبًا كَمَا ذُكِرَ وَقَأَبًا مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ إِذَا تَمَلَّأَ

اَلْقَأْبُ [el-ḵa΄b] (ḵâf’ın fethi ve hemzenin sükûnuyla) Taʹâm ekl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَأَبَ الطَّعَامَ قَأْبًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَكَلَهُ Ve su içmek maʹnâsınadır; ʹalâ-kavlin kapta olan suyun mecmûʹunu içmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَأَبَ الْمَاءَ إِذَا شَرِبَهُ أَوْ شَرِبَ كُلَّ مَا فِي اْلإِنَاءِ Ve

قَأْبٌ [ḵa΄b] Meşrûbu çok içmekle içerisi tulum gibi kabarmak maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - القأب maddesi

اَلْقَأَبُ [el-ḵa΄eb] (ḵâf’ın ve hemzenin fethiyle) Suyu çok içmek; yukâlu: قَئِبَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَكْثَرَ مِنْ شُرْبِ الْمَاءِ Mislu: صَئِبَ ki صَأَبٌ [ṡa΄eb] dahi suyu çok içmeğe derler, ʹalâ-mâ merre.

اَلْقَأْبُ [el-ḵa΄b] (ḵâf’ın fethi ve hemzenin sükûnuyla) Taʹâm yemek; yukâlu: قَأَبْتُ الطَّعَامَ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ أَيْ أَكَلْتُهُ Ve su kabında olan suyu cümleten içmeğe dahi derler; yukâlu: قَأَبْتُ الْمَاءَ أَيْ شَرِبْتُ كُلَّ مَا فِي الْإِنَاءِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı