اَلْقَابِلَةُ [el-ḵâbilet] قَوَابِلُ [ḵavâbil]in müfredidir. Ve
قَابِلَةٌ [ḵâbilet] Gelecek geceye denir; tekûlu: أَفْعَلُهُ فِي الْقَابِلَةِ أَيِ اللَّيْلَةِ الْمُقْبِلَةِ Şârih der ki baʹzılar ʹindinde fiʹl tasarruf olunur, niteki mü΄ellif قَبَلَتْ وَأَقْبَلَتْ ʹunvânlarıyla sebt eyledi. Ve baʹzılar inkâr eylediler; ve minhu yukâlu: قَبَّحَ اللهُ مِنْهُ مَا قَبَلَ وَمَا دَبَرَ Yaʹnî “Hak taʹâlâ onun önünü sonunu bî-hayr eylesin!” Ve
قَابِلَةٌ [ḵâbilet] Ebe kadına denir; yukâlu: قَابِلَتُهُ حَاذِقَةٌ وَهِيَ الْمَرْأَةُ الَّتِي تَأْخُذُ الْوَلَدَ عِنْدَ الْوِلَادَةِ
اَلْقَابِلَةُ [el-ḵâbilet] (bâ’nın kesriyle) Gelecek gece.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı