el-ḵaḋam ~ اَلْقَضَمُ

Kamus-ı Muhit - القضم maddesi

اَلْقَضَمُ [el-ḵaḋam] (fethateynle) Kılıca denir. Ve قَضِيمٌ [ḵaḋîm] kelimesinden cemʹ olur ki üzerine kâgıd gibi yazı yazılan ak tirşeye denir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve

قَضَمٌ [ḵaḋam] Masdar olur, dişler çatlamak yâhûd kararıp çürümekle uçları gediklenip ufanmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَضِمَ الرَّجُلُ وَقَضِمَتْ أَسْنَانُهُ قَضَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا انْصَدَعَتْ أَوْ تَكَسَّرَتْ أَطْرَافُهُ وَتَفَلَّلَتْ وَاسْوَدَّتْ

اَلْأَقْضَمُ [el-aḵḋam] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve

اَلْقَضِمُ [el-ḵaḋim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Dişleri çatlak yâhûd çürüyüp siyâhlanmakla uçları fersûde olmuş adama denir; mü΄ennesi قَضْمَاءُ [ḵaḋmâ΄]dır. Ve dişe dahi vasf olur. Ve

قَضِمٌ [ḵaḋim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Ağzı sınık köhne kılıca denir.

اَلْقَضْمُ [el-ḵaḋm] (ḵâf’ın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Dişin uçlarıyla nesne yemek, ʹalâ-kavlin kuru nesne yemek maʹnâsınadır ki çatırtılı patırtılı olur, kuru simit ve gevrek gibi; yukâlu: قَضِمَ الرَّجُلُ قَضْمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَكَلَ بِأَطْرَافِ أَسْنَانِهِ أَوْ أَكَلَ يَابِسًا Ve minhu’l-meselu: “يُبْلَغُ الْخَضْمُ بِالْقَضْمِ” أَيِ الشَّبْعَةُ تُبْلَغُ بِالْأَكْلِ بِأَطْرَافِ الْفَمِ Yaʹnî “Dişlerin uçlarıyla azca azca yiyerek şibaʹ hâsıl olur.” Vusûl ve bülûgu baʹîd olan maksada yapça yapça tedrîci ʹazm ve tahammül ile erişilir diyecek mahalde îrâd olunur.

Vankulu Lugatı - القضم maddesi

اَلْقَضَمُ [el-ḵaḋam] (fethateynle) Şol ak derilerdir ki üzerine yazı yazarlar. Ve

قَضَمٌ [ḵaḋam] Ufanmağa dahi derler, تَكَسُّرٌ [tekessur] maʹnâsına.

اَلْقَضْمُ [el-ḵaḋm] (ḵâf’ın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Diş etrâfıyla yemektir; yukâlu: قَضِمَتِ الدَّابَّةُ شَعِيرَهَا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ تَقْضَمُهُ قَضْمًا Ve ʹaraların “يُبْلَغُ الْخَضْمُ بِالْقَضْمِ” dedikleri اَلشِّبْعَةُ قَدْ تُبْلَغُ بِالْأَكْلِ بِأَطْرَافِ الْفَمِ maʹnâsınadır, yaʹnî “Maksad-ı baʹîdeye te΄ennî ve tahammülle erişilir.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı