el-ḵunnet ~ اَلْقُنَّةُ

Kamus-ı Muhit - القنة maddesi

اَلْقُنَّةُ [el-ḵunnet] (ḵâf’ın zammıyla) Küçük dağa denir. Ve dağın kulesine ve tepesine denir; yukâlu: اَلْأَنُوقُ تَبِيضُ فِي قُنَّةِ الْجَبَلِ أَيْ قُلَّتِهِ Ve şol kara dağa denir ki tepesi havâya doğru sivrilip uzanmış ola, ʹalâ-kavlin sarp olmayıp ve her tarafı düz ve hemvâr olan yastım dağa denir; cemʹi قُنَنٌ [ḵunen] gelir, صُرَدٌ [ṡurad] vezninde ve قِنَانٌ [ḵinân] gelir, جِبَالٌ [cibâl] vezninde ve قُنُونٌ [ḵunûn] gelir. Ve Ḩavmânetu’d-Derrâc nâm mevziʹ kurbünde bir mevziʹ adıdır.

اَلْقِنَّةُ [el-ḵinnet] (ḵâf’ın kesriyle) Bükülmüş ipin bir katına denir, ʹalâ-kavlin lîften bükülmüş ipe mahsûstur. Ve

قِنَّةٌ [ḵinnet] Bir dârûy-ı devâyî ismidir ki Fârisîde birze denir, Türkîde kasnı dedikleri zamktır; müdirr ve riyâhı muhallil ve muhric ve yorgunluk ve küzâz ve sarʹ ve sudâʹ ve seder ʹârızalarına nâfiʹ ve çürümüş diş ağrısına ve kulak ağrısına ve ihtinâk-ı rahim husûsuna müfîd ve sihâm-ı mesmûmenin ve sümûm-ı sâ΄irenin tiryâkıdır. Ve duhânı hâneden tard-ı hevâmm u haşerât bâbında ʹacîbü’l-eserdir.

Vankulu Lugatı - القنة maddesi

اَلْقُنَّةُ [el-ḵunnet] (ḵâf’ın zammı ile) Dağın yukarısı, قُلَّةٌ [ḵullet] gibidir veznen ve maʹnen.

اَلْقِنَّةُ [el-ḵinnet] (ḵâf’ın kesriyle) Lîften bükülen ipin bir katına derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı