el-mesîṯat ~ اَلْمَسِيطَةُ

Kamus-ı Muhit - المسيطة maddesi

اَلْمَسِيطَةُ [el-mesîṯat] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Bu dahi bulanık suya denir; yukâlu: مَاءَةٌ مَسِيطَةٌ أَيْ كَدِرَةٌ Ve şol suyu tatlı kuyuya denir ki ona suyu mütegayyir bir kuyunun suyu akmakla fâsid eder ola; yukâlu: بِئْرٌ مَسِيطَةٌ أَيْ عَذْبَةٌ يَسِيلُ إِلَيْهَا مَاءُ اْلآجِنَةِ أَيْ مَاءُ الْبِئْرِ الْمُتَغَيِّرَةِ الْمَاءِ Ve havuzla kuyu beyninde cereyân eden suya denir ki müteʹaffin olur ola. Ve suyu azca akan dereye denir, niteki ondan az olana مُسَيِّطَةٌ [musayyiṯat] denir, musaggar ve teşdîd-i yâ ile.

Vankulu Lugatı - المسيطة maddesi

اَلْمَسِيطَةُ [el-mesîṯat] (mîm’in fethi ve sîn’in kesri ve meddiyle) ve

اَلْمَسِيطُ [el-mesîṯ] Kezâlik şol bulanık sudur ki havuzun dibinde kalır. Ebu’l-Ġamr eyitti: Kaçan ki dereye az sel gelse ona مَسِيطَةٌ [mesîṯat] derler mîm’in fethi ve sîn’in kesriyle ve sel ziyâde az olsa مُسَيْطَةٌ [museyṯat] derler mîm’in zammı ve sîn’in fethiyle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı