اَلْمُصَاهَرَةُ [el-muṡâheret] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve
اَلْإِصْهَارُ [el-iṡhâr] (hemzenin kesriyle) Bir kavm ve kabîleden kız almakla dâmâd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَاهَرَ الْقَوْمَ وَصَاهَرَ فِيهِمْ وَأَصْهَرَ بِهِمْ وَأَصْهَرَ إِلَيْهِمْ إِذَا صَارَ فِيهِمْ صِهْرًا Ve
إِصْهَارٌ [iṡhâr] Bir ʹasker âher ʹaskere yaklaşıp çatmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَصْهَرَ الْجَيْشُ لِلْجَيْشِ إِذَا دَنَا بَعْضُهُمْ مِنْ بَعْضٍ
اَلْمُصَاهَرَةُ [el-muṡâheret] (mîm’in zammı ve hâ’nın fethiyle) Bir kavmden kız almak; tekûlu: صَاهَرْتُ إِلَيْهِمْ إِذَا تَزَوَّجْتَ فِيهِمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı