اَلْمَنْزِلَةُ [el-menzilet] (mîm’in fethi ve zây’ın kesriyle) Konak yerine denir; yukâlu: طَرِيقٌ قَرِيبُ الْمَنْزِلَةِ أَيْ مَوْضِعِ النُّزُولِ Ve pâye ve mertebe maʹnâsına müstaʹmeldir; bunda cemʹ kılınmaz; yukâlu: لَهُ مَنْزِلَةٌ عِنْدَ الْأَمِيرِ أَيْ دَرَجَةٌ Ve hâne ve sarâya ıtlâk olunur; yukâlu: لَهُ مَنْزِلَةٌ عَالِيَةٌ أَيْ دَارٌ
اَلْمَنْزِلَةُ [el-menzilet] (ʹalâ-vezni’l-mezbûr) Bi-maʹnâhu. Ve
مَنْزِلَةٌ [menzilet] Mertebe maʹnâsına dahi gelir. Ve bu maʹnâya olan مَنْزِلَةٌ [menzilet] cemʹ olunmaz,gerçi Terceme-i Muhtâr sâhibi cemʹi gelmesine işâret etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı