اَلْيُمْنُ [el-yumn] (yâ’nın zammı ve mîm’in sükûnuyla) ve
اَلْمَيْمَنَةُ [el-meymenet] (مَيْسَرَةٌ [meyseret] vezninde) Bereket maʹnâsınadır ki kuvvetli ve ferhunde olmaktan ʹibârettir, naḩs ve şü΄m mukabilidir; yukâlu: يَمِنَ فُلَانٌ عَلَى قَوْمِهِ كَعَلِمَ وَيُمِنَ كَعُنِيَ يُعْنَى مَجْهُولًا وَيَمَنَ كَجَعَل وَيَمُنَ كَكَرُمَ يُمْنًا وَمَيْمَنَةً إِذَا كَانَ مُبَارَكًا
اَلْمَيْمَنَةُ [el-meymenet] (mîm’in fethi ve yâ’nın sükûnu ve mîm-i âhirin dahi fethiyle) Bi-maʹnâhu. Bunlar أَيْسَرُ [eyser] ile مَيْسَرَةٌ [meyseret]in mukâbilidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı