اَلنَّهِيتُ [en-nehît] (nûn’un fethiyle) ve
اَلنُّهَاتُ [en-nuhât] (nûn’un zammıyla) زَئِيرٌ [ze΄îr] ve زَحِيرٌ [zaḩîr] maʹnâsınadır ki arslan ve kaplan makûlesi gümürdenmekten ʹibârettir. Ve bu hışm ve kîne hâletinde baʹzı adamdan dahi zuhûr eder; yukâlu: نَهَتَ نَهِيتًا وَنُهَاتًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا زَأَرَ وَزَحَرَ Şârih der ki نَهِيتٌ [nehît], زَئِيرٌ [ze΄îr]den dûn olur.
اَلنَّهِيتُ [en-nehît] (nûn’un fethi ve hâ’nın kesriyle) Arslan âvâzı, زَئِيرٌ [ze΄îr] maʹnâsına lâkin نَهِيتٌ [nehît] زَئِيرٌ [ze΄îr]den ednâ olandır; tekûlu: نَهَتَ يَنْهِتُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve hımâr âvâzına ve nefes alıp vermeğe dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı