اَلنَّهِمُ [en-nehim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلنَّهِيمُ [en-nehîm] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde)
اَلنَّهِيمُ [en-nehîm] (nûn’un fethi ve hâ’nın kesri ve meddiyle) Şiddetle nefes almak, زَحِيرٌ [zeḩîr] maʹnâsına, ḩâ΄-i mühmele ile; yukâlu: نَهَمَ يَنْهِمُ نَهِيمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا زَحَرَ وَهُوَ لُغَةٌ فِي نَحَمَ يَنْحِمُ عَلَى مَا مَرَّ Ve
نَهِيمٌ [nehîm] Arslan âvâzına ve fîl âvâzına dahi derler, نَئِيمٌ [ne΄îm] gibi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı