اَلنَّهَاكَةُ [en-nehâket] (nûn’un fethiyle) Gâlib olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَكَهُ نَهَاكَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا غَلَبَهُ Ve libâsı eskiyince kadar giymek maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَكَ الثَّوْبَ إِذَا لَبِسَهُ حَتَّى خَلَقَ Ve ekl-i taʹâmda ifrâta gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَكَ مِنَ الطَّعَامِ إِذَا بَالَغَ فِي أَكْلِهِ Ve bir adama mübâlaga ile şetm eylemek maʹnâsınadır ki ʹırz ve hürmetine gereği gibi halel vermekten ʹibârettir; yukâlu: نَهَكَ عِرْضَهُ إِذَا بَالَغَ فِي شَتْمِهِ
اَلنَّهَاكَةُ [en-nehâket] (nûn’un fethiyle) Bahâdırlık; yukâlu: نَهُكَ يَنْهُكُ نَهَاكَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا صَارَ شُجَاعًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı