اَلْأَهْزَعُ [el-ehzaʹ] (hemzenin ve zâ’nın fethiyle) Şol oktur ki kuburda cümle oklardan sonra kala gerek iyi olsun gerek yaramaz olsun; yukâlu: مَا فِي كِنَانَتِهِ أَهْزَعُ İbnu’s-Sikkît eyitti: Pes kelime-i أَهْزَعُ [ehzaʹ] nefyden gayrı yerde istiʹmâl olunmaz, lâkin baʹzı şiʹrde müsbet dahi istiʹmâl olunmuştur. Ve
أَهْزَعُ [ehzaʹ] Gâh olur ehad maʹnâsına dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: مَا فِي الدَّارِ أَهْزَعُ أَيْ مَا فِيهَا أَحَدٌ Ve
اَلْهُزُوعُ [el-huzûʹ] (zammeteynle) ve
اَلتَّهَزُّعُ [et-tehezzuʹ] (fethateynle ve zâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bunların ikisi dahi sürʹat etmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَرَّ فُلَانٌ يَهْزَعُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَيَتَهَزَّعُ أَيْ يُسْرِعُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı