اَلْهَسَاهِسُ [el-hesâhis] (هَزَاهِزٌ [hezâhiz] vezninde) Cinn tâ΄ifesinin cıvıltılarına denir; tekûlu: سَمِعْتُ هَسَاهِسَ الْجِنِّ أَيْ عَزِيفَهَا Ve insânın fehm olunmayarak âheste âheste çığıltılarına denir. Ve gece vakti yapça yapça yürüyüşlere denir, عَسْعَسٌ [ʹasʹas] yürüyüşleri gibi; yukâlu: بَيْنَهُمْ هَسَاهِسٌ أَيِ الْكَلاَمُ الْخَفِيُّ الْمُجَمْجَمُ ve yukâlu: فِي الزُّقَاقِ هَسَاهِسُ النَّاسِ وَهُوَ مَشْيُهُمْ بِاللَّيْلِ
اَلْهَسَاهِسُ [el-hesâhis] (hâ-i evvelin fethi ve sânînin kesriyle) Tâ΄ife-i cinnin âvâzı; yukâlu: سَمِعْتُ هَسَاهِسَ الْجِنِّ أَيْ عَزِيفَهُمْ Ve عَزِيفٌ [ʹazîf] ʹayn-ı mühmele ve zâ-i muʹceme ile cinn âvâzına derler. Ve
راَعٍ هَسْهَاسٌ [râʹin heshâs] Şol çobana derler ki koyunu gece ile raʹy ede.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı