اَلْخُشُوفُ [el-ḣuşûf] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلْخَشَفَانُ [el-ḣaşefân] (fetehâtla) Seyr ve seyâhat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ الرَّجُلُ خُشُوفًا وَخَشَفَانًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ذَهَبَ فِي الْأَرْضِ Ve bir nesnenin içine girmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ فِي الشَّيْءِ إِذَا دَخَلَ فِيهِ Ve su donup buz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ الْمَاءُ إِذَا جَمَدَ Ve soğuk müştedd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ الْبَرْدُ إِذَا اشْتَدَّ Ve bir kimse nâbûd olup gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ فُلاَنٌ إِذَا تَغَيَّبَ Ve
خَشَفَانٌ [ḣaşefân] Gece vakti yürüyüp gezmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ زَيْدٌ خَشَفَانًا إِذَا مَشَى بِاللَّيْلِ Ve gece gezmek ve yola gitmek husûsunda dilîr ve cesûr olmak yâhûd gecelerde durmayıp cevelân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَشَفَ الرَّجُلُ إِذَا كَانَ جَرِيئًا عَلَى السَّرَى أَوْ جَوَّالاً بِاللَّيْلِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı