اَلدَّاهِيَةُ [ed-dâhiyet] Pek zîrek, cin fikirli adama denir ki zikr olundu. Ve
دَاهِيَةٌ [dâhiyet] Emr-i ʹazîme ıtlâk olunur, hâdise ve nâzile-i ʹazîme gibi ki âfet taʹbîr olunur; yukâlu: أَصَابَتْهُ دَاهِيَةٌ أَيْ أَمْرٌ عَظِيمٌ
اَلدَّوَاهِي [ed-devâhî] (dâl’ın fethi ve hâ’nın kesri ve meddiyle) Cemʹi. Ve
دَوَاهِي الدَّهْرِ [devâhi’d-dehr] Şol ʹazîm âfettir ki halka erişir. Ve
دَاهِيَةٌ [dâhiyet] Re΄y ve tedbîr sâhibi olan kimseye dahi derler; yukâlu: رَجُلٌ دَاهِيَةٌ إِذَا كَانَ بَيِّنَ الدَّهْيِ وَسَيَجِيءُ تَفْسِيرُ الدَّهْيِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı