dušûr ~ دُثُورٌ

Kamus-ı Muhit - دثور maddesi

اَلدُّثُورُ [ed-dušamp;ûr] دُرُوسٌ [durûs] vezninde ve mürâdifidir ki bir nesnenin eser ve nişânı mahv ve muzmahil olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَثَرَ الرَّسْمُ دُثُورًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا دَرَسَ Ve دُثُورُ النَّفْسِ [dušamp;ûru’n-nefs] her şey΄i çabuk unutmaktan ʹibârettir. Ve دُثُورُ الْقَلْبِ [dušamp;ûru’l-ḵalb] ezkâr-ı ilâhiyyenin sahîfe-i derûndan mahv ve nâbûd olmasından ʹibârettir. Mü΄ellif bununla işbu hadîse telmîh eylemiştir: Kâle fi’n-Nihâye ve fi’l-hadîsi: “حَادِثُوا هَذِهِ الْقُلُوبَ بِذِكْرِ اللهِ فَإِنَّهَا سَرِيعَةُ الدُّثُورِ” يَعْنِي دُرُوسُ ذِكْرِ اللهِ وَامِّحَاؤُهُ مِنْهَا وَدُثُورُ النَّفْسِ سُرْعَةُ نِسْيَانِهَا Ve

دُثُورٌ [dušamp;ûr] Ağaç yapraklanmak maʹnâsına müstaʹmeldir; gûyâ ki telebbüs-i dišamp;âr eder; yukâlu: دَثَرَ الشَّجَرُ دُثُورًا إِذَا أَوْرَقَ Ve bir nesne çoktanki olmak maʹnâsınadır ki mahv ve izmihlâli müstelzimdir; yukâlu: دَثَرَ الرَّسْمُ إِذَا قَدُمَ Ve câme kîrlenmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَثَرَ الثَّوْبُ إِذَا اتَّسَخَ Ve kılıç pâslanmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَثَرَ السَّيْفُ إِذَا صَدِئَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı