ذُو الشَّنَاتِرِ [Žu’ş-Şenâtir] (şîn’in fethiyle) Mülûk-i Yemen’den bir melik lakabıdır ki ismi لَخْتِيعَةُ [Laḣtîʹat] idi; zâ΄id parmağı olmakla onunla mülakkab olmuştu. Mezbûr hânedân-ı mülûktan olmayıp ʹalâ-tarîki’t-tagallüb neş΄et eylemekle hânumân-ı mülûkiyyete mahsûs olan Ḩimyer dûdmânlarından idrâk eden civânları dest-i kahr ile ihzâr ve livâta ile ihtikâr eder idi, tâ ki beynlerinde derkâr olan kânûn-ı muʹteber muktezâsınca mesned-i mülûkiyyete sezâvâr olmayalar. Şârihin beyânına göre bir gün yine hânedân-ı Ḩimyer’den Žû Nuvâs nâm bir civân-ı müstesnâ peydâ olduğunu istimâʹ eyledikte ʹale’l-ʹâde livâta için tarafına ihzâr ve halvet-gâha duhûl ve kâr-ı tebeh-kârına mübâşeret hengâmında civân-ı mezbûr tîz-destlikle mesfûrun zeker ve serini katʹ ve taşra hurûc eyledikte nâs keyfiyyete vâkıf olmakla giribânımızı pençe-i mersûmdan tahlîs eyledik diye izhâr-ı şâdî vü şâbâş ederek taht-ı saltanata iclâs eylediler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı