اَلسَّفَا [es-sefâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Atın alnında olan perçemi az olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَفِيَ الْفَرَسُ سَفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَفَّتْ نَاصِيَتُهُ Ve
سَفَا [sefâ] Toprağa denir. Ve zebûnluğa ve arıklığa denir; yukâlu: بِهِ سَفًا أَيْ هُزَالٌ Ve uçları dikenli olan şecere denir; سَفَاةٌ [sefât] müfredidir. Ve
سَفَا [sefâ] Bir kimse sefîh olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَفِيَ الرَّجُلُ سَفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا سَفِهَ Ve el çatlamak maʹnâsınadır; yukâlu: سَفِيَتْ يَدُهُ إِذَا تَشَقَّقَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı